Çardak Beldesi'nin kalbinde yer alan kumluk alan, kıyıdan denize kadar yaklaşık 100 metre kadar uzanıyor ve karaya küçük bir köprüyle bağlanıyor. Küçük bir gölet oluşturan bu eşsiz plaj özellikle romatizma sorunu yaşayanlar arasında popülerdir. Uzun zamandır şifalı olduğuna inanılan kuma, Türkiye'nin her yerinden ziyaretçiler akın ediyor. Yerel halk kasabadaki Kum Adası'nda rahatlama ve şifa bulduğunu iddia ediyor.
İlkbaharda Pembe Açar
Kum Adası, tedavi edici faydalarının yanı sıra bahar aylarında da muhteşem bir manzara sunuyor. Sezonun gelmesiyle birlikte ada çiçek açan çiçeklerle süsleniyor ve tüm bölge büyüleyici bir pembe cennete dönüşüyor. Ziyaretçiler bu bölgedeki çiçeklerin nefes kesen manzarası karşısında büyüleniyor.
Büyüleyici Hikaye
İyileştirici gücü ve büyüleyici bahar manzarasıyla bilinen Kum Adası'nın arkasında da ilgi çekici bir hikaye var. Efsaneye göre ada, bir azizin dibindeki denize kum dökmesiyle oluşmuş. İşte hikayenin tamamı...
Çardak'ta sahilin karşı tarafında, şimdi Salbaş (Başsal) adıyla anılan mevki, eskiden sık ormanlarla kaplıydı. O dönemde Osmanlılar gizlice sallar inşa ediyorlardı. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra Kum Adası'nın ucundan sallarını denize indirdiler ve 1358 yılında Avrupa uygarlığına doğru bir yolculuğa çıktılar. Ancak sallara binmesine izin verilmeyen Kızıl Şarküteri Sultan adlı cesur bir aziz Gelibolu'ya doğru yürümeye başladı. eteğinde kum var. Geçtiği her yerde toprak kuma dönüştü. Sallarda bulunanlar da buna tanık olarak, "Salları durdurun, bu aziz Boğaz'ı kapatacak!" Sonunda azizi sala çıkarttıklarında eteğindeki tüm kumları serpmiş ve rivayete göre Kum Adası oluşmuş.
Kum Adası, şifa ve teselli arayan romatizma hastalarını heyecanla bekliyor.